Kolera Hastalığı

Kolera şiddetli ishal ve dehidrasyona neden olabilen, ciddi bakteriyel bir hastalıktır. Hastalık genellikle kirlenmiş su yoluyla yayılır. Kolera, kişi sağlıklı olsa bile, bir kaç saat içinde ortaya çıkabilir ve ölümcül olabilir. Acil tedavi gerektiren bir hastalıktır.

Kolera Hastalığı Nerelerde Görülür?

Modern kanalizasyon ve su arıtmanın etkin olduğu bir çok ülkede, kolera ortadan kaldırılmıştır. Ancak, Asya, Latin Amerika, Afrika, Hindistan ve Ortadoğu ülkelerinde bu sorun halen devam etmektedir. Kalabalık ortamlarda yaşayan insanlar, savaş, yoksulluk ve doğal afetlerden etkilenen ülkeler, kolera salgını için en büyük riski taşımaktadır.

Kolera Nedir, Neden ve Nasıl Olur?

‘Vibrio cholerae’ isimli bir bakterinin neden olduğu bağırsak enfeksiyonuna bağlı olarak oluşan, akut ve şiddetli ishal ile seyreden bir hastalık olarak kolera, ölüm riski yüksek olmasına karşın tedavisi fazlasıyla basit olan bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hastalık sıvı ve tuz kaybına bağlı olarak kas krampları ve bayılma gibi sonuçları ortaya çıkarmaktadır.

Hastalık yapıcı olan bakteri, bağırsak kenarına tutunarak çoğalmaktadır, ancak diğer dokulara yayılmamaktadır. Bakterinin ürettiği toksin, kişide aşırı ölçüde su kaybına neden olmaktadır. Bu kayıp bazen kişinin birkaç saat içinde ölümüne neden olabilmektedir.

Kolera Nedenleri Nelerdir?

Bulaşıcı bir hastalık olan kolera, özellikle sağlık koşularının çok kötü olduğu ortamlarda hızla yayılmaktadır. Hastalığın rahatlıkla taşınma yolu kullanılan içme suyu ve besin yıkama gibi işlemler esnasında kullanılan sudur.

Kirli su kaynakları kolera enfeksiyonun primer kaynağıdır. Çiğ meyve, sebze ve diğer gıdalar da koleraya neden olan bakterileri içerebilir.

Aşırı sıcak ortamlarda varlığını sürdürebilen bir bakteri olduğundan, güneş ışınları bile bakteriyi ancak birkaç saat içinde öldürebilmektedir. Bakteri vücuda girdikten sonra birkaç saat veya birkaç gün gibi bir kuluçka döneminden sonra etkilerini göstermeye başlamaktadır.

Kolera genellikle gündelik temas yoluyla insandan insana geçebilen, bulaşıcı bir hastalıktır.

Risk Altında mısınız? Kolera Hastalığının Bulaşma Yolları Nelerdir?

Herkes kolera ile hasta olabilir. Ancak, birkaç faktör, koleraya yakalanmak için daha muhtemel ve daha ciddi bir durum haline getirebilir. Bu risk faktörleri şunlardır;

• Kötü sanitasyon ve kirlenmiş içme suları, kirli koşullar,
• Mide asidinin düşük seviyelerde olması (kolera bakterisi yüksek asitli ortamlarda yaşayamaz),
• Hasta hane üyeleri (kolera bakterisi bulaşıcıdır),
• 0 kan grupları (Bu kan türü ile daha fazla kişi kolera açısından risk altında gibi görünüyor),
• Çiğ ve kabuklu deniz ürünleri yeme (Kirli sularda yaşıyorsanız, kolera bakterisine yakalanma ve hasta olma riskiniz çok daha fazladır).

Kolera Komplikasyonları

Kolera ölümcül olabilir. Ağır vakalarda, sıvı ve elektrolit kaybı hızla gerçekleşir ve sadece iki ya da üç saat içinde ölüme neden olabilir. Kolera tedavi edilmediği takdirde ve tipik durumlarda, insanlar 18 saatten az bir sürede dehidratasyon ve şok nedeni ile ölebilir.

Şok ve şiddetli ishal, koleranın en ciddi komplikasyonlarıdır. Bununla birlikte, diğer sorunlar da oluşabilir;

• Düşük kan şekeri,
• Düşük potasyum seviyeleri,
• Böbrek yetmezliği.

Kolera Belirtileri Nelerdir?

Hastalığın kişide belirtileri birdenbire başlamaktadır ve fenalaşma şeklinde görülür. Saatte bir litreyi bulabilen bir sıvı kaybı kişide dışkılama ve terleme yolu ile belirmektedir. Hastadaki aşırı susuzluğun yanında, aşırı yorgunlukla birlikte soğuk ve yapışkan bir terleme görülebilmektedir.

Kolera bulaşmış ise; 7 ila 14 gün arasında, kişilerin kendi atıklarında kolera bakterileri tutunmaya devam edecektir. Kolera genellikle diğer hastalıklardan farklı olarak şiddetli ishale yol açar.

Enfeksiyondan sonra, 2-3 gün içinde kolera tipik belirtileri geliştirecektir;

• Karın ağrısı, karında şişlik ve kusma,
• Ani başlangıçlı ve şiddetli ishal,
• Mide bulantısı,
• Şiddetli dehidrasyon (terleme ve ishal yolu ile su kaybı).

Kolera nedeniyle meydana gelen dehidratasyon, genellikle şiddetlidir ve bununla birlikte; yorgunluk, huysuzluk, batık gözler, ağız kuruluğu, kuru ve büzülmüş cilt, aşırı susuzluk, azalan idrar çıkışı, düzensiz kalp atışı ve düşük kan basıncına neden olabilir.

Dehidratasyon kanınızdaki minerallerin kaybına yol açabilir. Bu bir elektrolit dengesizliğine yol açabilir. Bir elektrolit dengesizliğin ilk işareti, şiddetli kas krampları olur. Bir elektrolit dengesizlik sonunda, şoka ve travmalara neden olabilir.

Kolera da, çocuklar genellikle yetişkinlerle aynı belirtileri gösterir.

Farklı olarak;

• Şiddetli uyuşukluk,
• Ateş,
• Kasılmalar,
• Koma.

Kolera, birinci dünya ülkelerinde nadir görülür. Hatta etkilenen alanlarda uygun gıda güvenliği uygulamaları ve takipler nedeni ile enfeksiyon riski çok azdır. Yine de, kolera dünya çapında oluşmaya devam eder. Kolera düzeyi yüksek oranda olan bir alanı ziyaret ettikten sonra şiddetli ishal gelişebilir, bir doktora görünmeniz çok iyi olacaktır.

Kolera Teşhis ve Tedavisi

Tedavisi aslında oldukça basit ve kolay olan bu hastalığı evde tedavi edebilmek de mümkün olmaktadır. İshal için bir antibiyotik kullanımı ve aşırı su kaybı nedeni ile bol sıvı alımı gerçekleştirilmelidir. Bu sıvı alımı bazen serumla da olabilmektedir. Düzgün bir dinlenme dönemi ile hastalık rahatlıkla atlatılabilmektedir. Ayrıca antibiyotiklerle de hastanın daha çabuk ayağa kalkması sağlanabilmektedir.

Eğer kendinizde kolera belirtileri varsa, doktorunuza başvurmalısınız. Doktor, bir dışkı örneğinizi alıp inceleyerek, kolera olup olmadığını teyit edebilir.

Kolera tedavisi için yaygın yöntemler şunlardır;

• Oral rehidrasyon tuzları,
• IV sıvılar,
• Antibiyotikler,
• Çinko takviyeleri.

Bu tedaviler vücuda sıvı takviyesine ve ishal süresini azaltmaya yardımcı olur.

Kolera Enfeksiyonu Önleme

Hastalıktan korunmak için hijyene aşırı önem göstermek gerekmektedir. Doğal kaynak sularının tüketimine özen gösterilmesi, sık sık ellerin yıkanması tavsiye edilmektedir. Pis su hastalık yapıcı bakterinin taşınma yolu olduğundan, kaçınmak gerekmektedir. Bunun dışında;

• Sadece şişelenmiş veya dezenfekte edilmiş suları için,
• Çiğ gıdalardan ve kabuklu deniz ürünleri yerken dikkat edin,
• Süt ürünlerine dikkat edin,
• Çiğ sebzeleri haşlayın ve kendinizin soymuş olduğu meyveleri yiyin.

Yapılan araştırmalar sonucu elde edilen kolera aşısı da hastalıktan korunmak için kesin bir çözüm olmamaktadır. Bu aşının kişiyi koruma süresi 3 ile 5 ay arasında değişebildiği gibi %50 oranında bir koruma sağlamaktadır.

Kadınlaherşey.com