Çocuklar sanal alemde yalnız kalmasın!

Hiç tahmin edilebilir miydi bir teknolojik alet, karşısındaki çocuğun hayatını tamamen değiştirebilecek bir tuzak haline gelsin! Ne yazık ki geçmiş zamanlarda iyi gözle bakılan bu teknolojik aletler artık kendi başına bir dünya haline geldi. Bir alem.. Sanal alem.

Çocuklar bütünleşik iki alemde yaşardı eskiden; ev ortamı ve dışarısı. Ev ortamında ailenin durumuna göre ev terbiyesi alan çocuklar ikinci bir ortam olan dışarı ortamında ise evdeki uyarıları göz önünde bulundurarak yaşarlardı. Çocukların hataları görülür ve olası sonuçlarına göre hazırlıklı olan ebeveynler ciddi sıkıntılardan önce çocuklarına sahip çıkacak konumu elde edebilirlerdi.

Sanal alemde sır alem!

Zaman değişti. Alem; gerçek olan ulaşılabilen bir ortam olan aile-sokak-okul gibi ortamla, bunların tamamen dışında yer alan ama bunların gücüyle beslenen ve kontrolün tamamen ortamın şekillendirdiği sanal (gerçek olmayan) olarak ikiye ayrıldı. Artık ebeveynler gerçek ortamda karşılaşılabilecek hataları telafi imkanı bulma noktasından uzaklaştı. Çünkü sanal ortam olan ve büyük bir hayranlıkla dillendirilen “sosyal alem”, “sosyal çevre”, “sosyal medya” gibi söylemlerle sevilen bu ortam, çocuklarla aile arasında gizli bir dünya kurdu. ‘Sosyal’ adıyla, ‘asosyal’ bireyler türetip, kendi içinde gizli kalan hatalarının olduğu bir alem bu. Ebeveynlerinin göremediği, müdahale edemediği, önlem alamadığı bir alem.

Her çocuk hata yaptığında kaçamak yapacak duygular barındırır. Kimi yalan söyleme çabasına girer, kimi farklı yollarla aileden saklar hatalarını. Ancak ebeveynler bu durumu bir şekilde çözer ve büyük sonuçlara dönmeden hataları bir şekilde telafi ederek çocukların sakladığı ama söylenmesi gereken sorunları ortadan kaldırırlardı. Ne yazık ki işte yine aynı çocuklar ve saklama çabaları, kaçamak yapma içgüdüleri var ama bu sefer ortam farklı. Ve bu ortam ailenin tamamen yabancı olduğu, tecrübe dışı bir ortam. Sadece ortam ve çocuk arasında gizli bir anlaşma gibi kalan ve adeta sır alemi olan bir yapı. Belki bu yüzden sanal alem yerine sır alem demek daha uygun olacaktır.

Çocukların bu alemde yapacağı hatalara karşı önlem almak, çocukları korumak, bu nedenle artık büyük bir çaba gerektirmekte. Bu konuda özellikle anne-babaya oldukça fazla sorumluluk düşüyor. Çok da masum olmayan bu sanal alemde çocuklarımızın yapacağı hataları telafi etmek için ya en başında önlem almamız ya da sürekli çocuklarımızla iç içe olarak, bizi kendi sır alemleri olan sosyal ortamlarına dahil etmenin yollarını ebeveynler olarak, bulmalıyız. Ebeveyn kontrolü sağlamayız.

Gelecek nesiller için ebeveynlerin tekrar kontrolü ele almaları çocukların sanal alemin tuzaklarından korumaları adına öncelikli konulardan olmalıdır. Bu konuda ne gerekiyorsa yapılmalı, çocukların sosyal ortama ayırdıkları zamanlar tekrar düzenlenmeli, gerekirse kontrol altında tutulmalıdır. Çocuklarımız, sanal alemin sırlarına kapılacak kadar boş bırakılmamalıdır. Çocuklarımız yalnız çocuklar olmasın!